17 Şubat 2012 Cuma

BEL AĞRILARI


Bel ağrısı ciddiye alınmalıdır
Bel ağrısının kireçlenmeden kansere kadar pek çok hastalığın belirtisi olabileceğini belirterek “Eğer bel ağrısı 2–3 günden fazla devam ederse, hafif olan ağrı şiddetlenirse, ayakta ve veya bacakta güç kaybı, his azalması, yürüyememe, dengesizlik, idrar büyük abdest kaçırma gibi durumlar ortaya çıkarsa mutlaka doktora gitmek gerekir” diyor.
Bel ağrısı, farklı hastalıkların sonucunda görülebilen bir belirtidir. Bel ağrısı anatomik olarak bu bölgede bulunan her yapıdan kaynaklanabilir. Örneğin kaslar, disk, bağ dokuları eklem ve kemiler ağrı kaynağı olabilir. Bel ağrısı kireçlenme veya fıtıklara, beldeki mekanik zorlanmalara, omurgayı tutan romatizmal hastalıklara, infeksiyöz yani iltihabi bazı hastalıklara, osteoporoz gibi metabolik hastalıklara, kansere, yumuşak dokulara bağlı (fibromiyalji veya miyofasiyel ağrı gibi) veya iç organlardan köken alan bazı hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkabilir.
Bel ağrısı istatistiklere göre üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra toplumda 2. sırada görülen bir sağlık sorunudur.
            Bel ağrısında risk faktörleri açısından son yıllarda mesleksel faktörler ve bireyin genetik yapısı ön plana çıkmaktadır. Özellikle ağır bedensel iş gücü gerektiren işler, uzun süreli oturma ve araç kullanma gerektiren işler riskli olarak kabul edilmektedir. Ağır bedensel zorlanma gerektiren işlerde çalışma süreci uzadıkça bel ağrısı sıklığı da artmaktadır. Ayrıca psikososyal faktörler kesinlikle bel ağrısına yol açmakta veya geçmesini önlemektedir.
             Bel ağrısı pek çok faktörden etkilenebilmektedir ve ağrı değerlendirilmesi, ölçülmesi zor hastalıklardan birisidir. Kadınların ağrı semptomlarını daha çok tanımladıkları ve vücutlarından kaynaklanan problemlere karşı daha duyarlıdır. Ayrıca kadınlarda osteoporozun daha sık görülmesi ve kadınlardaki kas kütlesinin erkeklere göre daha zayıf olması sık görülmesini açıklayabilir. Ancak bugüne kadar yapılan birçok başka çalışmada da kadınların aksine erkeklerde bel ağrısının daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
             Bel ağrısı altta yatan hastalığa göre değişik seyir gösterebilir. Örneğin yaş ve deformasyona bağlı ağrılarda, hareketle, yüklenmekle ve yol yürümekle ağrı artar ve dinlenmekle geçer. Kemik tümörlerinde geceleri artan ve aktiviteye çok bağımlı olmayan ağrılar olur. Omurilik tümörlerinde ağrının yanında ağır felç ya da idrar, büyük abdest kaçırma durumları olabilir. Ancak bu bulguları ileri derecede sinir basısı olan her durumda da görebiliriz. Bazen hafif duyu kusurları ya da uyuşmalar bazen de yanmalar görülebilir. Her hastalığın seyri farklı olduğundan hızlı ilerleyen hastalıklarda bu saydıklarımız bir kaç gün içinde ortaya çıkabilir ama yavaş seyreden hastalıklarda bu bulguların görülmesi aylar ya da yıllar alabilir.
           Gün içindeki aktivitelerimizde bazı noktalara dikkat etmek belimizin zedelenme riskini azaltır. Öne eğilirken dizlerimizi bükmek, kaldırma işlemlerini yavaş yapmak, kaldırılacak nesneleri vücudumuza yakın tutmak, yükleri simetrik taşımaya çalışmak gibi bazı basit önlemler alınabilir. Vücut ağırlığının yüzde 30 undan fazlasını kaldırmak biyomekanik olarak kesinlikle sakıncalıdır. Sigara içenlerde omurlar arasındaki disklerde beslenme bozukluğu oluşmaktadır. Bu nedenle sigara içilmesi bel ağrısına zemin hazırlamaktadır. Bel ağrısına yatkın bireylerin bel ağrısı açısından riskli olan hemşirelik, ağır vasıta sürücülüğü gibi mesleklerden kaçınmaları uygun olacaktır. Egzersizler özellikle yüzme ve yürüme ile sırt ile karın adalelerini güçlendirici egzersizler yapmak bel kaslarını güçlendirdiği için çok faydalıdır.

            Her türlü bel ağrısında eğer ağrı 2–3 günden fazla devam ederse hafif olan ağrı şiddetlenirse, ayakta ve veya bacakta güç kaybı, his azalması, yürüyememe, dengesizlik, idrar büyük abdest kaçırma gibi durumlar ortaya çıkarsa mutlaka doktora gitmek gerekir.
            Ayrıca ateş yükselmesi, kanser, kemik ermesi gibi başka hastalıkları olanların da vakit kaybetmeden tıbbi tedavi görmeleri gerekir.
            Bel ağrısı ile hasta bize başvurduğunda ağrısının hangi hastalıktan kaynaklandığının belirlenmesi tedaviye ve tedavinin şekline karar vermemizde temel etkendir.
            Bu tarz uygulamaların kalıcı bazı problemlere yol açalabiliyor. Ani gelişen güç kayıpları bu tür uygulamaları takiben izlenebilir ve acil cerrahi girişimi zorunlu kılabilir. Bel çekilmesi sonucunda en sık görülen sorunlar ani ve şiddetli ağrı, ayaklarda felç, idrar veya büyük abdest kaçırma ve cinsel güç kaybı ya da erkeklerde ereksiyonun kaybedilmesidir.
            Bu altta yatan hastalık ile ilişkilidir. Örneğin prostat kanserine bağlı kemik tutulumu olduğunda ve hasta bu belirtiyi dikkate almadığında hastalığın ileri bir aşamada fark edilmesi söz konusu olabilir. Kemik erimesine (osteoporoza) bağlı kırıkları olan hastada kırıkların tedavisiz kalması yeni kırıklara zemin hazırlayarak bel ağrısının ve deformitelerin kalıcı olmasına neden olabilir. Aynı şekilde yukarıda da saydığımız gibi ayakta veya bacakta güç kaybı ve felç, his azalması, yürüyememe, dengesizlik, idrar büyük abdest kaçırma, cinsel fonksiyon kaybı gibi durumlar oluşabilir.
             En doğrusu ani ve hızlı kilo alanlarda bel ağrısı ile daha sık karşılaşıldığıdır. Şişmanlığın bel ağrısını arttırdığını gösteren yayınlar vardır ama tam tersine belirgin bir etkisi olmadığını söyleyen yayınlar da vardır.
             Hareketsizlik tüm kas iskelet sisteminde birkaç hafta gibi kısa sürelerde bile negatif yönde etki etmektedir. Kemiklerin ve kasların zayıflamasına neden olmaktadır. Ani bel ağrısı nedeni ile istirahat önerilse bile bu 3–4 gün gibi kısa süreli olmaktadır. Eski yıllardaki gibi aylarca süren yatak istirahatı uygulamaları güncelliğini yitirmiştir.
            Egzersiz yapmak bel ağrılar için önemli fayda sağlar. Egzersizler ağrıyı azaltarak, gergin kasların uzamasına neden olarak, zayıf kas gruplarını güçlendirip omurgaya destek sağlayarak, duruşu düzeltir ve omurganın üzerindeki mekanik yüklenmeyi azaltırlar. Yine aerobik egzersizler olarak adlandırılan kondisyonu arttıran egzersizlerin de bel ağrısı açısından olumlu etkileri bulunmaktadır.
            Omurgayı tutan bazı romatizmal hastalıklar bulunmaktadır. Bunların arasında ankilozan spondilit hastaları ile sık karşılaşmaktadır. Bel ağrısı ayırıcı tanısında mutlaka gözönünde bulundurulması gereken bir hastalık grubudur. Özellikle sabahları bir saati aşan tutukluk (yani hareket ettirmede zorluk) yaşayan, bel hareketlerinin kısıtlandığını hisseden kişilerin bu açıdan incelenmesi uygun olacaktır. Yine romatizmal hastalıklara bağlı bel ağrısı varlığında diğer eklemlerde kızarıklık, şişlik, sıcaklık, deri döküntüleri ve ailede romatizmal hastalık öyküsü açısından dikkatli olmak gerekir. Çünkü bu hastalıkların varlığında uzun süreli ilaç tedavisi, belli egzersiz programları gerekebilmektir.
              Soğuk tedavisi ağrı ve kas spazmını azaltmak amacı ile uygulanabilir. Bu tür uygulamalar fizik tedavi yaklaşımlarının içinde yer almaktadır.

Belinizden rahatsızlığınız varsa, uymanız gereken 42 da kural var
Günlük hayatta durup düşünmeden yaptığımız birçok hareket bel sağlığımızı ciddi boyutta tehdit edebiliyor. Uzmanlar bel sağlığını korumak isteyen ya da fıtık veya başka bir sebebe bağlı bel rahatsızlığı bulunan herkesin günlük yaşamda dikkat etmesi gerekenleri sıralıyor.
Uzmanların bel sağlığı için uyulmasını istediği 42 tavsiye şöyle:
1- Herhangi bir ağırlık taşımanız gerekirse, yükü vücudunuza asimetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın. Cisimleri bir yerden başka bir yere taşırken, belinizin dik pozisyonda olmasına dikkat edin.
2- Ağır bir yükü kaldırmayı denemeyin. Kaldırmak zorundaysanız başkalarından yardım isteyin.
3- Hafif bile olsa bir yerden cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yükü belinizle değil, bacaklarınızla kaldırın.
4- Bir eşyayı taşırken gövdenize yakın tutun.
5- Hafif bile olsa bir yerden cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yükü belinizle değil, bacaklarınızla kaldırın.
6- Bir eşyayı taşırken gövdenize yakın tutun. Taşınacak eşya vücudunuza ne kadar yakın olursa, omurganıza binen yük o kadar azalacaktır.
7- İki kişiyseniz ve bir eşyayı iki ucundan tutarak taşımanız gerekiyorsa, birbirinize haber vermeksizin eşyanın ucunu sakın bırakmayın.
8- Ağır bir yükü belinizden daha yükseğe kaldırmayın. Hele bu yükü başınızdan yukarı kaldırmayı denemeniz tam bir felaket olabilir.
9- Ayaktayken belinizi sağa veya sola doğru rotasyon yaptırıp eğilerek yerden bir şey almayın.
10- Yük elinizdeyken dönmeniz gerekiyorsa, belinizle değil ayaklarınızın yerini değiştirerek dönün.
11- Ağır bir cismi bir yerden bir yere çekerek ve ya iterek tek başınıza götürmeyin.
12- Sandalye ve ya koltukta otururken dik pozisyonda olmaya gayret edin ve bunu alışkanlık haline getirin. Bu esnada diz eklemlerinizin kalça eklemlerinden daha yüksekte bulunmasında, ayak tabanlarının yere temas ederken düz konumda olmasında ve yere rahatça basmasında yarar var.
13- Yumuşak, alçak ve derin koltuklarda oturmayın. Stabil olmayan bozuk koltukların ve yumuşak iskemlelerin belinizi tehdit ettiğini unutmayın.
14- Sandalyede otururken ayaklarınızın altına bir basamak çekerseniz daha rahat ederseniz.
15- Abdest alırken, dişlerinizi fırçalarken ya da elinizi, yüzünüzü yıkarken lavaboya doğru eğilmeyin.
16- Her gün en az 15 dakika yürüyün. Yürüme mesafesini giderek arttırın.
17- Bir defa bel rahatsızlığı geçirmiş ve iyileşmişseniz, uzman doktorunuzun önerdiği egzersizleri aksatmadan yapın, çünkü düzenli egzersiz yapanlarda ağrının tekrarlaması daha seyrek görülür.
18- Sağlıklı olsanız bile her gün kaslarınızı güçlendirici egzersizler yapın.
19- Egzersizleri altında sunta ve ya tahta bulunan halı ya da battaniye gibi sert bir zemin üzerinde yapın.
20- Spor veya egzersiz yaparken ani ve zorlayıcı hareketlerden kaçının. Spora başlamadan önce mutlaka ısınma hareketleri yapın.
21- Egzersiz sonrasında şiddetli ve 15 dakikadan fazla süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa mutlaka bir uzman doktora danışın.
22- Günlük yaşamınızda ani hareketlerden sakının.
23- Her gün beyaz peynir ya da bir kase yoğur yemeyi veya bir bardak az yağlı süt içmeyi alışkanlık haline getirin. Güneş ışınlarından yararlanın.
24- Vücut ağırlığınızı sürekli kontrol altında tutun. Alınan her fazla kilonun vücudunuz ve beliniz için ilave bir yük olduğunu unutmayın.
25- Uzman bir hekime danışmadan bel korsesi kullanmayın. Çelik balenli korselerin uzun vadede bel ve karın adalelerini zayıf bırakacağını unutmayın.
26- Kesin teşhis konulup bel ağrınızın nedeni anlaşılmadan, belinizi asla çektirmeyin. Bunun bazen felce kadar giden sonuçlara yol açtığını unutmayın.
27- Üzüntü ve stresin bel sağlığınızı da olumsuz yönde etkilediğini bilerek, ruh sağlığınıza özen gösterin. Ailevi, sosyal veya iş hayatınızla ilgili problemlerinizi çözmek için gerekirse ilgili doktor ve şahıslardan yardım isteyerek köklü bir çözüme gidin.
28- Yüksek topuklu veya topuksuz ayakkabı giymeyin. Ayakkabılarınızın topuklarının yüksekliği normal, ökçeleri yumuşak olsun.
29- Sandalye ya da koltukta otururken, bir cismi hafif dahi olsa öne doğru eğilerek yerden almayın.
30- Daha önce bel rahatsızlığı geçirdiyseniz, güreş, boks, judo, futbol, basketbol gibi mücadele gerektiren ve halter, jimnastik, golf, tenis gibi zorlayıcı sporlardan uzak durun. Bunların yerine yürüme yada yüzme gibi sporları tercih edin.
31- Raflardan kitap veya herhangi bir eşyayı alırken önce ayağınızın altına yükseltici bir şey koyun ve eşyanın hizasına yükseldikten sonra onu alın.
32- Otomobil kullanırken koltuğunuz sert olsun, arkaya dayandığınızda koltuk belinizi desteklesin. Uzun yola çıkarken belinizi ince bir yastıkla destekleyin.
33- Otomobile bindiğinizde, koltuğunuzu pedallara yakın olacak şekilde ayarlayın. Dizlerinizin, kalçanızın biraz yukarıda durmasını sağlayın. Aksi halde beliniz rahat etmez.
34- Uzun süre araç kullanmayın, kullanmak durumunda kalırsanız sık sık mola vermeyi ve bu esnada biraz yürümeyi tercih edin.
35- Yatağınız sert olsun. es ederken düz konuYattığınız zaman vücudunuz yatağa gömülmesin. Vücudu değişik şekillere sokan, stabil olmayan, yumuşak veya çöküntülü yataklar sağlıklı değildir. Altında sunta ile tahta olan yatakları ve üzerine yatıldığında omurganın fizyolojik kıvrımlarına uyum gösterebilen kaliteli ortopedik yatakları tercih edin.
36- Bilgisayar karşısında saatlerce hareketsiz veya uygun olmayan pozisyonlarda kalmak beli rahatsız eder. Bilgisayarda çalışırken başınız dik, beliniz ve kalçanızın arka kısmı destekli, köprücük kemikleriniz yere paralel durumda olmalı. Gözleriniz, ekranın üst hizasına yakın konumda ve ekranı tam karşıdan görebilecek pozisyonda bulunmalı. Kollarınız rahat, ön kol ve bilekleriniz aynı çizgi üzerinde yere paralel olmalı. Ayaklarınızı da bir destek üzerine koymanız daha iyi olur.
37- Daha önce bel rahatsızlığı izleri altında sunta ve ya tahta bulunan halı ya da battaniye gibi geçirdiyseniz, zıplama hareketi yapmayın ve yüksek bir yerden asla atlamayın.
38- Yürürken veya ayakta dururken vücudunuzun dik bir pozisyonda olmasına özen gösterin. Ağırlığınızı her iki bacağınıza eşit olarak paylaştırın. Ayakta dururken omuz ve kalçanızın aynı hizada olmasına dikkat edin. Doğru duruşta çene içeri çekilmiş, baş dik, sırt ve bel düzdür. Bu duruşta kulaktan yere indirilen dik çizgi, omuz ve kalçanın ortasından, ayak bileğinin önünden geçer. Ayakta dururken sırt kambur, bel çukur, karın öne sarkık, göğüs yassılaşmış ve çene öne çıkmış olursa bu duruş yanlıştır. Böyle bir pozisyon bele rahatsızlık verir ve iç organlar basınç altında kalır.
39- Tarlada, inşaatta, işyerinde, evde çalışırken veya kar kürerken beliniz aniden ağrımaya başladıysa, geri kalan işi bitirmek üzere gayret sarf etmeyip hemen istirahata çekilin. Sert bir zeminde sırt üstü uzanıp, dizlerimizi hafifçe bükerek bacaklarınızı yukarıya doğru toplamış vaziyette 15-30 dakikalık istirahat oldukça rahatlatıcı olur. Eğer bu süre sonunda durumunuzda iyiye gidiş yoksa, mutlaka doktorunuza başvurun. Hastalığınız esnasında istirahat süresinin uzun mu yoksa kısa mı olacağını önceden kestirebilmek çok zordur. Manyetik rezonans görüntüleme metodu uzman doktora bu konuda fikir verir.
40- Bel rahatsızlığı geçirdiyseniz, uçak yolculuğu sırasında ayağınızı rahatça uzatabileceğiniz bir yeri tercih edin. Uzun süreli yolculuklarda koltuğunuzu hafifçe arkaya yatırın ve belinizi ince bir yastıkla destekleyin. Yolculuk esnasında sürekli oturmayın, ara sıra ayağa kalkarak biraz yürüyün. Yolculuk bitiminde valizlerinizi tekerlekli arabaya koyarak taşıyın.
41- İş yerinde devamlı oturarak çalışıyorsanız, bu durumun beliniz için sakıncalı olduğunu bilin ve mutlaka ara sıra kısa da olsa yürüyüşler yapın. Çünkü oturur pozisyondayken belinize binen yük, ayakta olduğunuzdan belirgin şekilde daha fazladır. Yapılan araştırmalarda, günlük mesaisinin büyük bir kısmını oturarak geçirenlerde bel fıtığına yakalanma riskinin, ayaktakilere oranla daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Oturarak çalışırken belinizi ince bir yastıkla desteklemenizde yarar vardır.
42- Tek bir çeşit bel fıtığı olmadığı gibi, tek bir çeşit bel fıtığı tedavisi de yoktur. Bazı bel fıtığı tedavisi için yalnızca ilaç ve istirahat yeterli olur. Bazıları ise fiziki tedavi ve bazı geleneksel tedavi türleriyle iyileşir. Bazı bel fıtıkları da mutlaka cerrahi girişim gerektirir. Bu nedenle, elindeki tek bir tedavi çeşidiyle tüm bel fıtığı hastalarını iyileştirdiğini söyleyen şahıslara inanmayın, sağlığınızı uzman doktorlara emanet edin”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder