19 Haziran 2012 Salı

MANTARLI PİLİÇ TARİFİ

Yapılışı hem çok kolay olup akşam saatlerinde sıcak bir vaziyette misafirlirinize ikram edebilirsiniz.Devamı.........

14 Haziran 2012 Perşembe

EL BAKIM KREMLERİ NASIL KULLANILIR?

El ve bakım kremlerini ne kadar ihtiyaçımız varsa okadar kullanmamız gerekmektedir.Devamı....

UZUN SAÇLAR KİME YAKIŞIR?

Uzun saçlar boyu fazla kısa olayan her kadına yakışan bir saç modelidir.Devamı.....

KÜT SAÇ KİMLERE YAKIŞIR?

Küt model saçların mühteşem temsilcisidir.Çünkü çoktatlı durur ve yüzü yumuşatarak çekici görünmenizi sağlar Küt saçlara kat uygularabilir ve uçlarına küçük bir çaba ile stil verilebilir.Devamı...

11 Haziran 2012 Pazartesi

HANGİ SAÇ NASIL YAPILIR?

DOĞAL KIVRIMLAR

İri fön fırçalarıyla saçın dip bölümüne düz fön çekin. Ardından saçı tutamlara ayırın. Uç kısımlarını İri fırçalara ortaya kadar sarın. Üzerine fön tutun. Fırçayı çıkarın. Ön bölümü yine aynı fırçayla dışa doğru sarıp fönleyin. Tüm saç bitince, elinize bir parça dax ya da briyantin alın. Başınızı Öne eğerek attığınız saçlarınızı hafifçe karıştırın. Bu, dalgalara doğal bir hava verecektir.

AFRO ETKİSİ

Eğer gösterişli kıvırcık bir saç istiyorsanız önemli saçınızı perma bigudileriyle sarın. Arna önce saçlarınıza jöle ya da köpük uygulayın. Çok az tutamlar şeklinde sarmayı unutmayın. Kalın tutamlar kıvırcık değil, dalga görünümü verir. Bigudileri çıkarınca parmaklarınızı iri dişli tarak gibi kullanarak kıvırcıkları açın. Alnınızın üstündeki dip bölümleri fırçayla fönleyin. Saçlarınızı tokalarla gevşek şekilde arkada toplayın.

İDAEL KARAVEL

Ense hizasında küt kesimli bir saç modelini hazırlamak için uçlara biraz hareket katmak yeterli. Röfleli ya da iddialı bir saç renginiz varsa rengini koruyan bir şampuan kullanın. Yıpranmalarını önlemek için de fön öncesi bakım balzamı uygulayın. Önce düz fön çekin. Uç kısımlarını iri bir fön fırçasıyla dışarı doğru bir tur sararak fönleyin. Karavelin uzun süre dayanması için sabitleyici bir sprey kullanın.

SU DALGASI

Saçlarınıza hafif su dalgası efektini vermek için öncelikle elektriklenmeyi önleyen bir şampuanla yıkayın. Fön makinesiyle kurutmadan önce köpük sürün. İri bir fırça tarakla saçınıza fön çekin. Göz hizasından başlayarak saçlarınızı maşaya bir tur sarın. Bir maş^ boyu ara verin ve tekrar sarın. Maşa yerine orta boy fırça tarakla da aynı etkiyi sağlayabilirsiniz. Son olarak sprey sıkın.

MODERNVE ASİ

Kısa kesimli saçlarınıza biraz hava katmak istiyorsanız, bu model tam size göre olabilir. Uygun bir şampuanla saçınızı yıkayın. Temiz saçlarınızı kurutmadan önce kakül bölümü hariç tüm saçınıza bol miktarda sert jöle uygulayın. Bigo aparatlı bir kurutma makinesiyle saçlarınızı kurutun. Kaküllerinizi iri fön fırçasıyla içe doğru gevşek bir şekilde sarıp kurutun. Saç spreyi sıkarak işlemi tamamlayın.

ZARİF AT KUYRUĞU

Hacim veren bir şampuanla saçlarınızı yıkadıktan sonra ister bigudiyle sarıp bekleyin ister fön fırçasıyla doğal dalgalar yaratın. Tercihiniz fırçaysa, saçlarınızı tutamlara ayırın. Orta kalınlıkta fırçaları saç diplerine kadar sarıp sıcak fön tutun. Tümü bitince kanca uçlu lastik tokayla gevşek bir atkuyruğu yapın. Şakaklardan ince birer tutamı maşayla kıvırın. Parlaklık veren bir spreyle son noktayı koyun.

1 Haziran 2012 Cuma

ÇOCUKLARDA CİNSELLİĞİ ANLATMANIN PÜF NOKTALARI

ocukta hangi yaşta cinselliğini keşfetmeye yönelik hangi davranış biçimi normaldir? Çocuğun cinsellikle ilgili sorularına anne babalar nasıl yanıt vermeli, cinselliği ona nasıl anlatmalıdır? Uzman Psikolog Nilüfer Erkin yanıtlıyor.
 Anne ve babanın, çocuğun cinsel kimliğinin oluşmasında ve cinsellik ile ilgili doğru bilgileri edinmesinde önemli bir rolü vardır. Bayındır Hastanesi Kavaklıdere Klinik Psikoloji Bölümü"nden Uzman Psikolog Nilüfer Erkin, anne ve babalarından doğru cevapları alamayan, azarlanan çocukların, sorularını başkalarına yöneltmeye ve cinsellikten utanıp sakınmaya başlayacaklarını belirterek, bu durumların çocuğun ilerideki cinsel kimlik seçimi ve cinsel davranışları açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğinin önemle altını çiziyor. Erkin, çocuklarda cinsellik eğitimiyle ilgili şu bilgileri veriyor:
 "Çocukların yürümeye, konuşmaya başlaması gibi cinsel olarak da gelişmesi, normal gelişimlerinin bir parçasıdır. Cinsellikle ilgili merakı kendini ve dış dünyayı tanıma sürecinde diğer bütün merakları kadar doğaldır. Çoğu çocuk, soruları ile bu merakı ortaya koyar, soru sormasalar dahi anne ve babası tarafından çocuklara cinsellik hakkında eğitim verilmelidir.
 Çocuk, bebeklikten başlayarak dokunarak bedenini keşfetmeye başlar. Özellikle altı değiştirilirken cinsel organına da dokunur ve bu dokunuşun haz verici olduğunu öğrenir. Çocuğun cinsel organına sıklıkla dokunmak istemesi anne ve babayı endişelendirse de aslında normaldir.2-2,5 yaşlarında başlayan tuvalet eğitimi ile çocuğun cinsel organına olan ilgisi ve merakı da artar. Anne ve babanın çocuğun bu ilgisine karşılık verdiği tepkiler kızgınlık ya da çocuğu engelleyici nitelikte olmamalıdır.
Özellikle 3-4 yaş aralığında çocuğun cinsel kimlik duygusu gelişir. Çocuğun, kız veya erkek olduğunu fark edip cinsiyetini kabul etmesi, bedenini tanıması sayesinde olur. Bu dönemde, kız-erkek ve çocuk-yetişkin vücudunun farklılıkları çocuğa anne ve babası tarafından anlatılmalıdır.Anne ve baba, çocuk resimleri kullanarak vücut parçalarını, cinsel organları da dahil ederek tanıtabilirler. Çocuğun, yetişkin vücudunun farklı bölgelerini de resim üzerinde görmesiyle, büyüdükçe nasıl değiştiğimizi öğrenmesi sağlanmış olur. Bu öğrenim sürecinde vücudumuzun bazı bölgelerinin bize özel olduğu ve korunması gerektiği çocuk korkutulmadan vurgulanmalıdır.
 Çocuğun 3-4 yaşlarında cinsiyete özgü özellikleri öğrenmesi, daha sonraki yıllarda cinsel gelişimi için düzenleyici olacaktır. Özellikle 3 yaş sonrasında, çocukların karşı cinsteki arkadaşlarına yönelik el ele tutuşma, öpme, “seni seviyorum” deme gibi yetişkinlerin cinsel davranışlarını taklit etme eğilimlerinin başladığı gözlenir. Çocuğun karşı cinsten arkadaşına dokunması veya onunla daha yakın olmak istemesi normaldir ve gerçek anlamdaki cinselliği içermez. Bu davranışlara yönelik olarak anne ve babanın aşırı tepkiler vermesi, çocuğun utanmasına ve duygularını gizlemeye başlamasına sebep olacağından yanlıştır.
 Genelde okul öncesi çağdaki çocuk 'ben nasıl oldum?' sorusunun cevabını da merak eder. Bu soruyu cevaplarken cinsel ilişkinin nasıl olduğu çocuğa anlatılmaz ya da herhangi bir şekilde gösterilmez. 'Annedeki yumurta babanın küçük tohumu ile bir araya gelir ve anne karnına yerleşir' cümlesi ile cevap vermek uygundur. Bu anlatımla birlikte, hamile bir kadının bebeği vücudunda nerede taşıdığını ve zaman içinde bebeğin nasıl büyüdüğünü gösteren resimler kullanılabilir.
 Anne ve babayı çocuğun cinsel davranışları arasında belki de en çok endişelendiren konu mastürbasyondur. Her çocukta ortaya çıkmasa da kardeşin doğumu, anne babadan uzun süreli ayrı kalma, anne ve baba arasındaki uyumsuzluk, kavga veya boşanma gibi nedenler, çocuğun yaşadığı üzüntüyü cinsel organını uyararak unutmaya çalışmasına neden olabilir. Mastürbasyon, tanı kitaplarında psikolojik bir problem, psikopatoloji olarak yer almaz. Ancak bu durum, aile içinde çocuğu etkileyen bir problem olduğunun sinyalidir.
 Anne ve babanın endişelenip çocuğa kızması veya çocuğun davranışını engellemeye çalışması durumu kötüleştirebilir. Doğru olan ilk yaklaşım, mastürbasyonu görmezden gelip çocukla daha fazla vakit geçirmek, onunla oyun oynamak, resim yapmak, gezmek ve sohbet etmektir. Eğer işe yaramıyorsa ve çocuğun mastürbasyon yapma sayısı giderek artıyorsa, bir psikologdan uzman desteği almak doğru bir karar olacaktır."